Cumhuriyet gazetesi, yaşamı boyunca gazetecilik yapmış olan Yunus Nadi tarafından 7 Mayıs 1924 günü kuruldu.

Yunus Nadi’nin gazeteciliği 21 yaşında iken 1900 yılında Malumat gazetesinde başladı. 1901 yılında yazdığı bir yazı nedeniyle, 3 yıl hapis ve sürgün cezasına mahkum olduğunda henüz 22 yaşındaydı. 1908’deki 2. Meşrutiyet’in ilanına kadar Fethiye’ye çekildi. Daha sonra İstanbul’a döndü. İkdam ve Tasviri Efkar’da gazeteciliğe yeniden başladı.
          1910 yılında Yunus Nadi’yi Selanik’te, İttihat ve Terakki Fırkası’nın yayınladığı “Rumeli” gazetesinde başyazar olarak görürüz. 1912’de, 32 yaşında Osmanlı Meclisi Mebusanı’na Aydın Milletvekili olarak girdi. 1918 yılında Yeni Gün gazetesini çıkarmaya başladı. Yeni Gün; sansür, baskı ve zor koşullar altında, ulusal direniş hareketini destekliyordu. Bu durumdan rahatsız olan işgal kuvvetleri, bir gün Yunus Nadi’yi tutuklamak için Yeni Gün’ü bastılar ama Yunus Nadi’yi bulamadılar. Yunus Nadi gizlice Ankara’ya geçti. 2 Nisan 1920’de Mustafa Kemal tarafından heyecanla karşılandı.

YENİ GÜN ANKARA’DA
   İstanbul Yeni Gün’deki basım makineleri sökülmüş, gizlice ve yavaş yavaş Anadolu’ya kaçırılmıştı. Ankara’da kurulan Yeni Gün matbaası, Karaoğlan Meydanından Hacı Bayram’a giderken ilk kavşağın kesiştiği yerdeydi. İki katlı, sıvaları yer yer dökülmüş bir Ankara eviydi. Binanın içinde ahırdan bozulmuş bir sofa ve sağlı-sollu iki oda vardı. İşte bütün matbaa ve gazete idaresi buydu. Yeni Gün gazetesi bu kez “Anadolu’da Yeni Gün” adıyla 9 Ağustos 1920 günü Ankara’da çıkmaya başladı.
          Bağımsızlık Savaşı kazanılmış, yeni anayasanın hazırlık çalışmaları yapıldığı sırada, 1923 yılı yaz ayları sonunda, İstanbul gazeteleri Ankara hükümetine, özellikle de Cumhuriyet’in ilanına karşı bir tutum içerisindeydi.

Mustafa Kemal, 5 Ocak 1924’te İstanbul gazetelerinin başyazar ve sahipleriyle İzmir’de bir toplantı düzenleyerek, onlarla temas kurmaya çalıştı. Bu çabası sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Mustafa Kemal, kafasındaki tasarımı yürürlüğe koymak istedi. Yunus Nadi’yi yanına çağırarak şunları söyledi:
“Benim Hakimiyet-i Milliye ve senin Yeni Gün, görevlerini hakkıyla yerine getirdiler. Şimdi, İstanbul’da Babıali’nin göbeğinde cumhuriyet düşmanlarına ve hilafet yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım, adını da Cumhuriyet koyalım.”
          Mustafa Kemal’in bu önerisine Yunus Nadi coşkuyla olumlu yanıt verdi. Yunus Nadi, o sırada Ankara’da  olan Zekeriya Sertel’e, İstanbul’da beraber çalışmayı önerdi. Zekeriya Sertel, Columbia Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi görmüş, Ankara’ya gelerek Kuvayı Milliye’nin Basın Yayın Genel Müdürlüğü görevini yürüten genç bir yurtseverdi. Cumhuriyet ilkelerine bağlı olan Sertel, bu öneriyi duraksamadan kabul etti.


CUMHURİYET KURULUYOR: 7 MAYIS 1924
    Yunus Nadi, yeni kuracağı Cumhuriyet gazetesini 29 Ekim 1923 günü yayımlamak istedi. Ancak hazırlıklar gecikmiş, olanaksızlıklar bu önemli tarihte Cumhuriyet’in çıkışını sağlayamamıştı. Hazırlıklar ancak Nisan 1924 sonunda tamamlanabildi. Ve Cumhuriyet’in ilk sayısı 7 Mayıs 1924 günü çıktı. Yunus Nadi ilk sayıda “Okuyuculara Sunuş” yazısında, Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini de ortaya koydu:
“Cumhuriyet’in siyasi programı isminden belli olduğu gibi, onu yayımlayanların siyasi hayatları da bellidir. Cumhuriyet Türkiye’de büyük kavgalarla elde edilmiş tarihi bir sonuçtur. Biz (…) amaç uğrunda fiilen çalışmış insanlarız. Memlekette bu muzaffer ve galip fikrin çok kuvvetli taraftarları vardır. Cumhuriyet memlekete mal olmuş bir fikirdir. Biz onun temsilcisi ve koruyucusuyuz. Bu temel düşünce göz önünde tutulduktan sonra kesin olarak söyleriz ki bu gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet sadece cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur.”

CUMHURİYET VE BAZI İLKLER…
      1924 yılından beri yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi, kurulduğu dönem  İstanbul’da 7 bin adet satıyordu.

İlk sayıda Yunus Nadi’nin sunuşu ve Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj vardı.

Baskı, elle dizilip rotatiflenirdi. İlk defa 1930’da linotip baskıyla beraber resimlerle yayımlandı. Gazetenin başlığının yazı tipi günümüze değin çok az değişti; sadece u harfiyle t harfinde küçük değişiklikler yapıldı. Reklamlara Latin alfabesine geçişle 1928’de çağdaşlaşma egemen oldu. 1930’da küçük ilan yayımlarına başlandı. Gazete, aynı yıl ilk renkli ilanı aldı ve ilk renkli fotoğrafı yayımladı.
İlk sayılarda yazarlar; Ziya Gökalp, Aka Gündüz, Hasan Bedreddin, Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Rasim, Peyami Safa, Ahmet Refik, İsmail Habip, Abidin Daver, Cenap Şahabettin, Vedat Nedim, Halit Ziya, Cevat Fehmi Başkut, Mümtaz Faik, Fuad Köprülü, Halit Fahri idi.

1928’den sonra ilk sayfada Ramiz karikatürü yer aldı. İkinci sayfa bilim adamlarının yazılarına ayrılmıştı ve bu gelenek bugün de  sürmektedir.

8 sayfalık gazete, İkinci Dünya Savaşı’ndan kaynaklanan kağıt kıtlığı nedeniyle 4 sayfaya indi. 10 yıl sonra tirajı 25 bine, 1939’da 62 bine çıktı.

Gazetenin gerçekleştirdiği en etkin kampanya Menemen’de şehit edilen Kubilay içindi. (23 Aralık 1930).

1925’te gazetenin Fransızca baskısı Le Republique adıyla çıktı ve 1952’ye dek yayımlandı. Cumhuriyet yayına başlarken kapatılan Yeni Gün 1931’de tekrar çıkarıldı. 1935’ten itibaren gazete yanında kitap da yayımlandı.

ELEŞTİREL SÜZGEÇ
       Yunus Nadi’nin de vurguladığı üzere Cumhuriyet hiçbir zaman “bir hükümet ya da parti” gazetesi olmadı; her zaman siyasal iktidarın uygulamalarını eleştirel süzgeçten geçiren bağımsız gazete kimliğini korudu. Tutucu siyasi yönetimler döneminde sakıncalı sayılan gazete,  siyasal iktidarlar tarafından şu tarihler arasında dokuz kez toplam 163 gün kapatıldı.
          “28 Ekim-6 Kasım 1934 tarihleri arasında 10 gün, 11 Ağustos-8 Kasım 1940 tarihleri arasında 90 gün, 7 Aralık 1941’de 1 gün, 30 Nisan-9 Mayıs 1960 tarihleri arasında 10 gün, 29 Nisan-8 Mayıs 1971 tarihleri arasında 10 gün, 12-21 Kasım 1980 tarihleri arasında 10 gün, 11-15 Ocak 1981 tarihleri arasında 5 gün, 3-4 Nisan 1981’de 2 gün, 25 Ocak-18 Şubat 1983 tarihleri arasında 25 gün.”
Cumhuriyet’in kimi şaşkın çevrelerce “resmi görüşü” yansıttığı savıyla eleştirilmesi aslında büyük bir çelişkidir. Cumhuriyet, Yunus Nadi’nin ilk başyazısında belirttiği gibi cumhuriyet ilkelerinin ve demokrasinin yanındadır.

KURUMLAŞMA VE CUMHURİYET VAKFI
       Cumhuriyet gazetesini Yunus Nadi kurdu, Nadir Nadi kurumsallaştırdı. Cumhuriyet’in bu tarihsel işlevi Cumhuriyet Vakfı’nın önderliğinde bugün de sürmektedir.

Gazetemizi kurumlaştıran Nadir Nadi’nin eşi Berin Nadi tarafından 1993 yılında kurulan Cumhuriyet Vakfı, gazetenin isim hakkının da sahibidir. Yunus Nadi’nin çocukları ve yaşayan torunları, kendi istekleriyle Vakfa katılarak kendilerine dedelerinden kalan isim hakkını Cumhuriyet Vakfı’na bağışlamışlardır.