CAVİT ORHAN TÜTENGİL (17 Ocak 1921, Tarsus – ö. 7 Aralık 1979, İstanbul)
Haydarpaşa Lisesi (1940) ve Yüksek Öğretmen Okulu Felsefe bölümünden mezun oldu (1944). Bir süre Köy Enstitülerinde öğretmenlik yaptır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne sosyoloji asistanı olarak giren (1953) Tütengil, fakülteyi 1958 yılında bitirdi. 1960’da doçent olan Tütengil 1970’de profesörlüğe yükseldi. Meydan Lorouse’un “Türk sosyoloğu” diye tanımladığı Tütengil ayrıca Türk Dil Kurumu üyesiydi. 1957’de de Türk Dil Kurumu Bilim ödülünü kazandı.
Hem bir bilim insanı hem de yazıları ilgiyle okunan bir yazar olan Tütengil’in kişiliği, sağlam bir felsefe ve iktisat öğreniminden başka, edebiyat ve sanat alanlarındaki çalışmalarıyla aydın yapısında bütünleşmıştir. Yararlı bilimsel araştırmaları ile tanınan Tütengil, 1950-51 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mesleki incelemelerde bulunmak üzere Fransa’ya gönderildi. Yazılarıyla üniversite dışında da tanınan Tütengil, Cumhuriyet gazetesinde makaleler yayımladı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Sosyoloji ve Metodoloji Kürsüsü Başkanlığı da yapan Cavit Orhan Tütengil,7 Aralık 1979 tarihinde evinden üniversiteye giderken silahlı saldırıya uğradı ve öldürüldü.
Yapıtları şöyledir:
Düşünceler (1954), Prens Sabahattin (1954), Montesqueieu’nün Siyasi ve İktisadı Fikirleri (1956), Az Gelişmiş Ülkelerin Toplumsal Yapısı (1966), İngiltere’de Yeni Osmanlılardan Bu Yana Türk Gazeteciliği (1969), Türkiye’de Köy Sorunu (1969), Az Gelişmenin Sosyolojisi (1970), Ağrı Dağındaki Horoz (1968), Temeldeki Çatlak (1978), Kırsal Türkiye’nin Yapısı ve Sorunları (1975), Atatürk’ü Anlamak ve Tamamlamak (1975).
MUAMMER AKSOY (1917, İbradı/Antalya – ö. 31 Ocak 1990, Ankara)
Tüm derslerinden tam not alarak 1939’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi’nde doktora yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi’nde asistanlık ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversitelerin özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle üniversiteden ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne girdi.
27 Mayıs 1960 sonrasında yeniden üniversiteye döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde profesör oldu. Kurucu Meclis Antalya İli Temsilciliği (6 Ocak 1961 – 25 Ekim 1961) ile 1961 Anayasasının hazırlanmasında komisyon sözcülüğü yaptı. CHP parti meclisi üyeliği görevlerini yürüttü. 12 Mart 1971 Muhtırası’ndan sonra tutuklandı, fakat yargılama sonucunda aklandı. 1977’de CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi.
Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980’den sonra Ankara Barosu Başkanlığı’na seçildi.
1989’da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu.
31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde bir dersliğe adı verilen Muammer Aksoy’un yapıtları şunlardır:
Partizan Radyo ve DP, Anayasa Mahkemesi Üyelerinin Seçimi Konusundaki Tartışma ve Bunun Ortaya Çıkardığı Kamu Hukuku Meseleleri, Sanayi Bakanı Çelikbaş’ın Rejime, Hukuka ve Memleket Menfaatlerine Aykırı Tutumu, Mukayeseli Hukuk Açısından Karı Koca Mal Rejimi ve Miras Hukuku ile Bağı, Türkiye’deki Maden Mücadelesi, Öğretmen Dosyası (2 cilt), Sosyalist Enternasyonal ve CHP.
BAHRİYE ÜÇOK (1919, Trabzon – 6 Ekim 1990, Ankara)
Laikliğin savunucusu ilahiyatçı olarak tanınan Bahriye Üçok, 1919 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve ortaokulu Ordu’da bitiren Üçok, Kandilli Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne girdi. Ortaçağ Türk İslam Tarihi Bölümü’nü bitiren Üçok, 11 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne asistan olarak girdi, 1957 yılında doktor, 1964’te doçent oldu. 1971 yılında Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörlüğüne seçildi. 5 yıl Senato divan üyeliği yaptı. 1977 yılında CHP’ye girdi.
12 Eylül sonrasında Halkçı Parti’nin kurucu üyesi olan Üçok, aynı yıl yapılan seçimde Ordu’dan milletvekili oldu. HP-SODEP birleşmesinde etkin rol oynayan Üçok, geçen yıl TRT’de türban konulu açık oturumda, Kuran’dan ayetlerle örnekler vererek, İslamiyet’te örtünme zorunluluğu bulunmadığını anlatmıştı. Üçok, bu açık oturumdan sonra çok sayıda tehdit telefonu ve mektubu aldı.
Üçok, SHP tarafından hazırlanmakta olan laiklik raporunun çalışmalarını yürütüyordu. Üçok, Parti Meclisi’nde laiklik, kadın ve irtica faaliyetleri üzerinde durmuş, bunların üzerine gidilmesi gerektiğini belirtmişti. Üçok, ANAP’ın Merkez Bankası ile ilgili yasa görüşülürken üniversitelerde türbanın serbest bırakılması yönünde TBMM’de madde eklemesini de eleştirmişti.
Üçok, 6 Ekim 1990 günü Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Köroğlu Caddesi’nde bulunan evine gönderilen bombalı paket ile öldürüldü.
Üçok’un İslamdan Dönenler, Yalancı Peygamberler, ve İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar adlı kitapları vardır.
UĞUR MUMCU (22 Ağustos 1942, Kırşehir – 24 Ocak 1993, Ankara)
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1967-69 yıllan arasında Ankara’da avukatlık yaptı. 1969-72 yıllan arasında Ankara Üniversitesi’nde Prof. Dr. Tahsin Bekir Balta’nın idare hukuku asistanı olarak çalıştı. 12 Mart 1971’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Uğur Alacakaptan ile birlikte tutuklandı. 7 yıl hapse mahkum edilen Mumcu, Yargıtay’ın karan bozması sonucu serbest bırakıldı. Daha sonra yargılanması nedeniyle askerliğini “sakıncalı piyade” olarak 1972-74 yıllan arasında Ağrı Patnos’ta yaptı. İlk yazıları Yön dergisinde yayımlanan Uğur Mumcu, sırasıyla Türk Solu, Devrim ve Ant dergilerinde çalıştı. Köşe yazarlığına 1974’te Yeni Ortam Gazetesi’nde başlayan Mumcu, 1975’te Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarı oldu. “Gözlem” başlıklı köşesinde aralıksız olarak 1991 yılının Kasım ayına kadar köşe yazarlığı yapan Mumcu, 6 Kasım 1991’de İlhan Selçuk ve yaklaşık 80 Cumhuriyet çalışını ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre Milliyet Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Mumcu, 8 Nisan 1992’de Cumhuriyet gazetesinde yönetim değişikliği sonrasında yeniden gazetesine döndü.
1979 yılında Türk Hukuk Kurumu’nun yılın hukukçusu ödülünü aldı. Aynı yıl Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin köşe yazısı dalında, yılın gazetecisi seçilen Mumcu, 1980, 1982 ve 1983 yıllarında İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nin inceleme ve röportaj dallarındaki ödüllerine layık görüldü. 1985 yılında Nokta Dergisi yılın doruktaki gazetecisi ödülünü aldı.
24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu yaşama gözlerini yumdu.
Mumcu’nun önde gelen yapıtları şunlardır:
Sakıncalı Piyade, Suçlular ve Güçlüler, Tüfek İcat Oldu, Silah Kaçakçılığı ve Terör, Devrimci ve Demokrat, Terörsüz Özgürlük, Ağca Dosyası, Papa-Mafya Ağca, Söz Meclisten İçeri, 12 Eylül Adaleti, Bir Uzun Yürüyüş, Tarikat-Siyaset Ticaret, İnkılap Mektupları, Kürt-İslam Ayaklanması, Büyüklerimiz, Çıkmaz Sokak, Liberal Çiftlik, Bir Pulsuz Dilekçe, Rabıta, Sosyalizm ve Bağımsızlık, 40’ların Cadı Kazanı, Kazım Karabekir Anlatıyor, Gazi Paşa’ya Suikast. Mumcu’nun ayrıca “Sakıncasız Piyade” adlı bir tiyatro oyunu da bulunuyor.
ONAT KUTLAR (25 Ocak 1936, Alanya – 11 Ocak 1995, İstanbul)
1959 yılında yayınlanan İshak ile 1960 yılında Türk Dil Kurumu ödülünü kazandı. Fethi Naci’ye göre, İshak, dünya edebiyatında büyülü gerçekçilik akımının ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini, son dersinin sınavına girmeyerek, bıraktı ve felsefe okumak amacıyla Paris’e gitti. İki yıl sonra döndüğünde bir süre Doğan Kardeş Dergisi’nde çalıştı.
1965’te Türk Sinematek Derneği’ni ve Yeni Sinema dergisini kurdu. 1965-1976 yılları arasında, Türkiye’ye dünya sinemasının kapılarını açan Türk Sinematek Derneği’ni yönetti. Yusuf ile Kenan, Hazal ve Hakkâri’de Bir Mevsim adlı yurtdışı ve yurtiçi festivallerde çok ödüllü filmlerin senaryolarına imzasını attı. 1985’te Berlin Film Festivali’nde jüri üyeliği yaptı.
1994’te Türk sinematiği ile ilgili çalışmaları nedeniyle Fransız hükümetince verilen L’Ordre des Arts et des Lettres” nişanı ile ödüllendirildi.
İstanbul Film Festivali Düzenleme Kurulu’nda ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı İcra Kurulu’nda görev yaptı. 30 Aralık 1994’te Cafe Marmara’ya bırakılan bombalı sonrası yaşamını yitirdi.
Yapıtları şöyledir:
İshak (öykü, 1959), Sinema Bir Şenliktir (deneme, 1984), Yeter ki Kararmasın (deneme, 1985),
Bahar İsyancıdır (deneme,1986), Peralı Bir Aşk İçin Divan (şiir, 1981), Unutulmuş Kent (şiir, 1986)
Senaryoları da şunlardır:
Hakkâri’de Bir Mevsim (senaryo, Ferit Edgü ile birlikte, 1983), Hazal (1979), Yusuf ile Kenan (1979).
AHMET TANER KIŞLALI (10 Temmuz 1939, Zile – 21 Ekim 1999, Ankara)
Kilis Kemaliye İlkokulu’ndan (1951) sonra, Kilis Ortaokulu’nu ve Kabataş Erkek Lisesi’ni (1957) bitirdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1963’te mezun olmadan önce, o zaman Ankara’da yayımlanan “Yeni Gün” gazetesinde çalıştı. 1967’de Paris Üniversitesi’nin Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde “Çağdaş Türkiye’de Siyasal Güçler” konusunda doktorasını yaptı. Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak akademik yaşama atıldı. Daha sonra SBF’de öğretim üyesi ve 1972’de doçent oldu. 1974-77 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasal Davranış Kürsüsü’nde doçent unvanıyla görev yaptı.
1977’de CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in önerisi üzerine siyasete atıldı ve İzmir Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 42. hükümette getirildiği Kültür Bakanlığı’nda (1978-79) kurduğu güçlü bir kadro ile Milli Eğitim Bakanlığı’nca yayımına son verilmiş olan klasik kitaplar dizisini yeniden yayımlattı. 12 Eylül’den sonra üniversiteye döndü. Siyaset Bilimi dersleri verdi. 1988’de profesör oldu. AÜ İletişim Fakültesi’nden emekli olduktan sonra da ders vermeyi sürdürdü. Pek çok ünlü gazeteci ve televizyoncunun yetişmesinde önemli katkıda bulundu. 1990’ların başından bu yana Cumhuriyet’te “Haftaya Bakış” köşesinde Kemalizmi, laikliği, demokrasiyi, insan haklarını savunan ve eğitime önem veren yazılar yazdı.
ADD ve ÇYDD gibi Atatürkçü ve çağdaş aydınlıkçı derneklerin üyesi olarak yurdun bir çok yöresinde konferanslar verdi. “Terörün, güçsüzlerin başvurduğu bir yöntem olduğu” inancını, dersleri ve yazılarında vurgulayan Kışlalı, 1971’de “TRT Bilimsel Başarı Ödülü”nü aldı.
21 Ekim 1999 saat 09.40’ta Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Birleşmiş Milletler Türk Derneği ile Türk Sosyal Bilimler Derneği üyeliği ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımlığı yapan Kışlalı’nın yapıtları şöyledir:
Forces politiques dans la Turquie moderne (Modern Türkiye’de Politik Güçler) (1968), Öğrenci Ayaklanmaları (1974), Siyasal Sistemler- Siyasal Çatışma ve Uzlaşma(1993) Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği (1993), Kemalizm. Laiklik ve Demokrasi (1994), Seçimsiz Demokrasi (1995), Bir Türk’ün Ölümü (1997), Siyaset Bilimi (1999), Ben Demokrat Değilim (1999)